Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı 29. Şube Şefliği bünyesindeki Yol-İş emekçileri mesai başlangıcında bir saat iş bırakarak vergideki adaletsizlik ve kamuda ücret dengesizliğine dikkat çekmek için oturma eylemi yaptı.

81 ilde eş zamanlı seslendirilen basın açıklaması sırasında; işçiler; sık sık “İş ekmek yoksa barışta yok”, “Sadaka değil hakkımızı verin”, “Hak, hukuk, adalet” ve “İşçiden tasarruf istemiyoruz” şeklinde sloganlar attı.

Karayolları 29. Şube Şefliği binası önünde gerçekleşen eylemde basın açıklamasını seslendiren TÜRK-İŞ’e bağlı Yol-İş Ayvalık Temsilcisi Hüseyin Aran, "Sıkıntılarımız artarak devam ediyor. Hayat pahalılığı, satın alma gücümüzdeki gerileme, adaletsiz vergi sistemi, kamu iş yerlerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı ve mülteci istihdamı gibi sorunlar. Başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarını ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. Yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek için önce geçtiğimiz ay 81 ilde basın açıklaması yaptık. Ardından 26 Ağustos’ta Tekirdağ/Çerkezköy’de, 3 Eylül’de ise Zonguldak’ta on binlerce işçinin katıldığı mitingler yaptık. Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik. Diyalog kapılarını açık tuttuk. Ancak bir sonuç alamadık. Sürekli sabırlı olmamız istendi. Ama bıçak kemiğe dayandı. Bundan sonra sözümüzü meydanlarda yüz binler ile söyleyeceğiz. Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz” dedi.

"ÜLKEMİZDE GELİR ADALETİ HIZLA BOZULDU"

Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine, tepeden tırnağa her şeye her gün zam geldiğini hatırlatan Hüseyin Aran, “Dün aldığımızı aynı fiyatla bugün alamaz olduk. Büyükşehirlerde ve Ayvalık’ta ev kiraları ortalamada asgari ücretin üzerine çıktı. Okullar açıldı, eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hale geldi. Milli Eğitim Bakanlığı öğrenci başına limit belirleyip; okulların, sınıfların bakım-onarım masraflarını velilerden karşılamaya başladı. Analar, babalar 'çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz' diyor. Elektriğe ve doğal gaza geçtiğimiz aylarda yüzde 38 zam geldi. Önümüz kış… İşçisi, emeklisi kışı nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünüyor. Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozuldu. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Buradan tekrar söylüyoruz: Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün değildir. Sosyal barış olmaz. Yoksulluk sınırı 4 kişilik bir ailede 62.653 TL, Açlık sınırı ise 4 kişilik bir ailede 19.271 TL’yi buldu. Buna karşın Asgari Ücret net olarak ele geçen 17.002 TL’dir.” ifadelerini kullandı.

"BU DÖNEMDE OLDUĞU KADAR YOKSULLUK GÖRÜLMEDİ, İŞÇİLER MAĞDUR OLMADI"

Yol-İş Ayvalık Temsilcisi Hüseyin Aran yaptığı açıklamada, “Geçmiş yıllarda da ekonomik krizler yaşandı. Geçim şartları ağırlaştı. Ancak bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi, işçiler mağdur olmadı. Enflasyon kadar ücret zammı yoksulluğun sürmesidir. Kaldı ki açıklanan enflasyon yaşadığımızı gerçeğin çok uzağındadır. Bizi yansıtmıyor. Açıklanan resmi enflasyona göre belirlenen ücret zammı bizi daha da yoksullaştırıyor. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu kayıp daha da artacaktır. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. İşçiler enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonu düşürmek için fedakârlığı kazancını ve servetini artıranlar yapmalıdır” dedi.

"İŞÇİLER 12 AY ÇALIŞMAKTA VE FAKAT 2,5 AYLIĞINI VERGİ OLARAK ÖDEMEK ZORUNDA"

Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergide adaletin sağlanması gerektiğinin altını çizen Aran, “Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler var. Ama işçinin ödediği kadar vergi vermiyorlar. İşçiler 12 ay çalışmakta ve fakat 2,5 aylığını vergi olarak ödemek zorunda kalmaktadır. Yaptıkları her harcamada KDV’si, ÖTV’si olmak üzere ödediği dolaylı vergi var. Vergi sisteminde acil olarak düzenleme yapılmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları kabul edilebilir düzeyde güncellenmelidir. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir. İşçilere yapılan sosyal amaçlı ödemelerden vergi kesilmemelidir” açıklamasında bulundu.

"KAMUDA BİR ÜCRET DENGESİZLİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR"

Kamu kesiminin toplu iş sözleşmelerinde yaşanan sıkıntının bilindiğine işaret eden Hüseyin Aran, “2023 yılında Çerçeve Anlaşma Protokolü kapsamında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihleri farklıdır. Enflasyonun yüksek olması sebebiyle, sözleşme başlangıç tarihleri arasındaki bir aylık zaman farkı bile ücret zammı açısından soruna yol açmıştır. Kamuda bir ücret dengesizliği ortaya çıkmıştır. Bu sorun, iş yerlerinde huzursuzluğa yol açmaktadır. Ücretlerde ortaya çıkan farklılık, çalışma barışını ve üretimi olumsuz noktaya taşıyabilecek noktaya gelmiştir. Acilen, ek çerçeve anlaşma protokolü yapılması talebimizi yaptık. Yürürlük başlangıç süresi ocak ayı olanlarla, 1 Şubat ve ilerleyen aylarda olan toplu iş sözleşmelerindeki ücret zammı oranı arasındaki fark ortadan kaldırılmalıdır”dedi.

"İŞÇİNİN HAK KAYBINA UĞRAMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ"

Sosyal güvenlik sistemimizde birçok sorunun çözüm beklediğine idkkat çeken Yol-İş Ayvalık Temsilcisi Hüseyin Aran, “Ancak bu sorunlara yenileri de eklenmektedir. Emekli aylığı bağlanmasında geçmişte yapılan düzenlemelerin ne anlama geldiği bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Aynı iş yerinde aynı dönemde çalışan iki işçiye emekli aylığı başvuru tarihleri farklı olduğu için farklı aylık bağlanabilmektedir. Uygulanan sosyal güvenlik sistemi nedeniyle, enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde, 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları, 2025 yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu durum birçok işçinin emeklilik başvurusu yapmasına sebep olmaktadır. Nitelikli çalışanlar oluşacak fark sebebiyle emekli olmayı tercih etmektedir. Bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. İşçinin hak kaybına uğramasının önüne geçilmelidir” diye konuştu.

"KIDEM TAZMİNATI ZAMAN İÇİNDE ERİDİ"

Geçimini emeği ile sağlayan işçilerin emeklilik döneminde önemli bir güvencesinin alacağı kıdem tazminatları olduğunu vurgulayan Aran, “İşçiler geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile iyi kötü bir ev alabilmekte, çocuklarını evlendirmekteydi. Bu sebeple yıllarca kıdem tazminatına her el uzatıldığında, meydanlarda 'kızımın çeyizi oğlumun düğün parası' dedik, ortadan kaldırılmasına karşı durduk. TÜRK-İŞ olarak verdiğimiz mücadeleyle bu güne kadar kıdem tazminatına dokundurtmadık. Ancak kıdem tazminatı da zaman içinde eridi. Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir” dedi.

"BOZULAN EKONOMİNİN BEDELİNİ BİZ ÖDEMEYECEĞİZ"

TÜRK-İŞ’in; sadece işçinin değil, emeklinin, çiftçinin, esnafın yani dar ve sabit gelirli geniş kesimlerin insana yakışır şartlarda yaşaması için mücadele ettiğini söyleyen Hüseyin Aran,  “Sendikalı işçi ile örgütsüz işçi, memur ile işçi, sigortalı işçi ile kayıtdışı çalışanı ve mülteciyi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. İşsizlerin iş beklentisiyle çalışanlara baskı kurulmak isteniyor. KİT’lerde ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz. Türkiye ucuz iş gücü ülkesi olmayacaktır. Rekabet düşük işçi maliyet sağlanmamalıdır. Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz. Geçim sıkıntısını biz çekiyoruz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz."diye konuştu.

Basın açıklamasının ardından bir saatlik eylemlerini tamamlayan Karayolları Ayvalık 29. Şube Şefliği işçileri, mesailerine başladı.

HABER: Sena IŞIK