İklim değişikliğinin özellikle son 15 yıldır dünyayı ciddi anlamda etkilediğini belirten Uğur, Bandırma ve çevresindeki barajlardaki doluluk oranlarının kuraklıktan kaynaklı olarak tehlikeli seviyelere gerilediğini işaret etti. Uğur, Yenice/Gönen Barajı doluluk oranının yüzde 7.9, Susurluk Havzası içerisinde olan Çaygören, Manyas, Çınarcık ve Devecikonağı barajlarının ise maksimum doluluk oranlarının yüzde 30 seviyelerinde olduğunu belirterek, “Bu tehlike çanlarının çaldığının bize bire bir göstergesidir” dedi.

“Özellikle 2023 yazını incelediğimizde son derece kurak geçen ve yağış alamadığımız bir yıl olarak karşımıza çıkıyor" diyen Uğur, "Rakamsal verilerle değerlendirdiğimiz zaman, Bandırma ve yakın coğrafyasında bulunan barajların doluluk oranları bunu bize doğrudan gösteriyor. Yenice/Gönen Barajı doluluk oranının yüzde 7.9 olduğunu görüyoruz. Bu tehlike çanlarının çaldığının bize bire bir göstergesidir. Yakın coğrafyamızdaki diğer barajları da inceleyecek olursak Susurluk Havzası içerisinde olan Çaygören, Manyas, Çınarcık ve Devecikonağı barajlarında da maksimum doluluk oranlarının şu anda yüzde 30 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Bu gerçekten son derece riskli bir tablodur" dedi.

Uğur, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Bandırma’yı çok yakından ilgilendiren Yenice/Gönen Barajı’nın daha yüzde 10 doluluk seviyesine bile ulaşmamış olması bizi gerçekten çok büyük endişeye sevk ediyor. Beklentimiz kışın yağacak olan yoğun kar yağışlarının toprağı doyurması yönünde. Susuzluk ve kuraklık hane halkını ve tarımsal üretimi ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Mevcut yağmurların toprağı doyurmadığını, henüz 3-4 parmak kadar altını yeni nemlendirdiğini söyleyebiliriz. Kış döneminde beklediğimiz kar yağışını alamazsak tarımsal üretimin ciddi tehlike altında kalacağını ifade edebiliriz. Bu bizim gıdaya ulaşmamızın ve gıda arzının riske girmesine neden olabilir." (İHA)