Sağlık-Sen üyeleri, kardiyoloji uzmanı Dr. Ekrem Karakaya'nın Konya'da görev yaptığı hastanede uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle Türkiye genelinde iş bıraktı.
Balıkesir Sağlık-Sen üyeleri, Balıkesir Devlet Hastanesi önünde toplanarak kardiyoloji uzmanı Dr. Karakaya'nın Konya'da görev yaptığı hastanede uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle iş bırakma eylemi yaptı.
Sağlık-Sen teşkilatının eylemine ilişkin 81 ilde yaptığı ortak basın açıklamasında, sağlıkta şiddete tepki gösterildi.
Hastalara şifa dağıtmak, can kurtarmak için alın teri döken bir doktorun canice katledildiğine dikkati çekilen açıklamada, “Sürekli uyarılarımıza, tedbir çağrılarımıza rağmen maalesef dün Konya'da bir defa daha korktuğumuz başımıza geldi. Hepinizin bildiği gibi bir doktor arkadaşımız, canice katledildi. Hayatının baharında bir caninin kurşunlarına hedef olan hunharca katledilen Uzm. Dr. Ekrem Karakaya, görevi başında, yeni çalışmaya başladığı hastanede katledildi. Katliam aleti ise bir silah... Tablonun vehametini düşünebiliyor musunuz? Bir doktor, şifa dağıtılan bir merkezde, yani hastanede, hasta yakınının kurşunlarına hedef oluyor ve can veriyor. Hastalara şifa dağıtmak, can kurtarmak için alın teri döküyor. Ve karşılığını canıyla ödeyerek şehit oluyor” ifadeleri kullanıldı.
Hastanelere öldürücü, yaralayıcı aletlerle girilememesi çağrısı yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Biz sağlık çalışanları olarak bu duruma isyan ediyoruz. Saldırıyı lanetliyoruz. Ve can güvenliğimiz sağlansın istiyoruz. Açıkça buradan bir defa daha deklare ediyoruz; Sağlık emekçilerinin can güvenliği artık sağlansın. Sağlıkta şiddeti katalog suç kapsamına dahil eden kanunun yürürlüğe girmesi, kuşkusuz önemli bir adımdır. Ancak bu adımın uygulamadaki seyrinin de bir o kadar önem taşıdığı açıktır. Kolluk ve yargı mensuplarının, şiddet uygulayanlara yönelik geçmişte zaman zaman tanık olduğumuz müsamahakar tavırlarının yeni kanunla son bulması gerekmektedir. Aksi durumda, kanuni düzenlemeye rağmen vicdanlar sızlamaya devam eder ki bundan da en fazla hayati önemi tartışılmaz sağlık hizmet zinciri zarar görecektir. Çünkü geldiğimiz aşamada sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplumsal bir soruna dönüşmüş durumdadır. Şöyle ki şiddetin sebepleri hususunda sağlık sisteminin alt yapısı kadar toplumun karakteristik özelliklerinin de etkili olduğu görülmektedir. Bu nedenle, karar vericiler, yasal düzenlemelerle yetinmemeli, şiddetin başlıca sebepleri ve önleyici adımlar hususunda da bir an önce harekete geçmelidir. Hasta ve hasta yakınlarının şifa dağıtan sağlık çalışanlarına yönelik saldırgan tutumu, sağlık çalışanlarının görevlerini tedirginlikle yapmasına neden olmaktadır. Bu durum sağlık çalışanlarının görevini en iyi şekilde yapmalarını engellerken, aynı zamanda istifaların çoğalmasına neden olmakta, sağlık sisteminin geleceğini tehlikeye sokmaktadır. Aksi halde sağlık kuruluşlarında hizmet sunmak mümkün olmayacaktır. Hekiminden hemşiresine, teknisyeninden memuruna sağlık çalışanlarının onlarca sorunu bulunuyor. Ancak hiçbiri can güvenliği kadar sağlık kuruluşlarında kol gezen şiddet kadar can yakıcı değil. Can güvenliği sağlanmadığı için, yeterli tedbir alınmadığı için, Ekrem Hocamızın örneğinde olduğu gibi canımız yanıyor, isyan ediyoruz. Bazen yaralanıyoruz, bazen hakaret, küfür ve tehditlere maruz kalıyoruz. Bazen sinip içe kapanıyoruz, meslekten soğuyoruz. Ve hatta çekip gidiyoruz. Tüm bunların yanı sıra ise her daim korku halinde yaşıyoruz. Buradan soruyoruz: Böyle bir ortamda kutsal sağlık mesleğini nasıl aşk ve şevkle icra edelim? Buradan soruyoruz: Daha ne zamana kadar sağlık kuruluşlarına elini kolunu sallayarak suç aletleriyle girmek serbest olacak? Öldürücü, yaralayıcı silah ve aletlerin içeri sokulmasına, ne zamana kadar göz yumulacak? Kaç canımız yitecek? Daha nice canlarımız acıyacak soruyoruz? Açıkçası 1 Milyon 200 bin sağlık emekçisi bu konuda laf değil icraat bekliyor artık. Başka Ekrem Hocalar ölmesin istiyoruz. Başka canlar yanmasın istiyoruz. İşimizi korkmadan, emniyet içinde yapmak istiyoruz. Bu kararlılığımızı siyasi iradeye göstermek içinde bugün, Türkiye genelinde iş bırakıyoruz. Tüm vatandaşlarımızı bu konuda bize destek olmaya davet ediyoruz. Ve herkese de sağlık çalışanlarının bu ülkenin hayat sigortası olduğunu buradan bir daha hatırlatıyoruz. Sözlerimizi burada sonlandırırken, şehit doktorumuza Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sağlık camiamıza sabır diliyoruz. BAŞIMIZ SAĞOLSUN”
Yorum yapın