Balıkesir'in Yakup Köyün'den Şahabettin Ovalı... Tarihi Sinop Cezaevinde İDAM cezası verilen son mahkum..

1953 yılında Balıkesir Yakup Köylü Şahabettin Ovalı, işlediği cinayetten sonra ölüyü sürüklediği için “İDAM” la yargılanmış, süren mahkemelerin son duruşmalarında hakimin pişman mısın? sözüne her defasında: Hayır! yanıtı üzerine idam verilerek kalem kırılmıştı.

Günlerden 12 Haziran 1982.Tarihi Sinop Cezaevinde asılacak son idam: Balıkesir Yakup Köy doğumlu Şahabettin Ovalı için bir hafta evvelinden hazırlıklar yapılıyordu. Mahkum, evvela bir gerekçe ile koğuşundan alınmış tek kişilik hücreye kapatılmıştı. Bunun anlamı infazın her an gerçekleşecek olmasıydı. Bunu kendisi de biliyordu. Evvelce benzer bir olayı Samsun Cezaevinde yaşamış, ancak Ülkücü arkadaşları onu teslim etmemişlerdi. Aralarında Adil Aşkaroğlu, Fatih İpek ve Yusuf Ziya Arpacığın da bulunduğu grup İsyan çıkartarak idareden ”asılmama sözü” alana dek isyanı devam ettirmişlerdi. Alınan söz üzerine isyan sona erdirilmiş ve idamlık Ovalı’nın geri verilmesi sağlanmıştı. Bu isyandan sonra pek çok mahkum gibi Ovalı da, Sinop Cezaevine gönderilmişti.

Sinop Cezaevinde bir yılı aşkın zamandır yatan idamlık Ovalı’nın infazı idarece biliniyordu. Öte yandan Sinop Cezaevinde uzunca sene idam edilen bir kimse olmadığından, idare ne yapacağını tam olarak bilemiyordu. Araştırmalar yapılıyordu. Başsavcı Ünal Canbolat, idare dahil bir heyet meydana getirip toplantı yapmış ve yapılması gerekenleri karar altına almışlardı. Buna göre, idam malzemeleri temini için eski başgardiyan Cemil Öztürk de görevlendirilecekti. Öztürk’ün bulunması için bir memur görevlendirildi. Emekli olduğundan bir kahvehanede arkadaşıyla domino oynayan Öztürk’e başsavcının talebi görevli tarafından sunuldu. Ne denirdi? Öztürk de ” madem buradan ekmek yedim, ihtiyaç olduğunda görevden kaçmam!” yanıtını verir. Öztürk eski başgardiyandı, işi biliyordu. “Devlet işi hiçbir zaman geri kalmaz mutlaka yapılır! ” diyordu. İşe koyuldu; urgan ve gres yağını buldu, bir gece evvelinden bir teneke gres yağının içine urganı bıraktı. Öte yandan paslanmaya yüz tutmuş bulunan diğer malzemelerin yerini bilen Öztürk’ün, iş atölyesinin altındaki malzemelerin tamir isteği yerine getirilir. Yıllardır kullanılmadığından çürümeye yüz tutmuş idam sehpası da tamir edilmeliydi. Böylece her şey hazırlanmış ve bir gün evvelinden cezaevine toplanılmıştı. Artık son için saatler bekleniyordu…
12 Haziran saat 00.01 olduğunda iş atölyesi önü hareketlenmiş, gidiş-gelişler artmıştı. Çünkü infaz burada yapılıyor, idam sehpası buraya kuruluyordu. Her şey hazırdı, mahkum hücresinden çıkarılıp getirildi, son isteği soruldu. Şahabettin Ovalı, eşyalarını fakir mahkumlara verilmesini ve bir şahsın getirilmesini istemişti. Şahsına ait eşyalar fakir mahkumlara verilmek üzere tutanakla alındı. Diğer isteği olan şahıs da davet edildi ve konuşturuldu. Onunla özel konuşmasına izin verildi.

İmam olarak Tersane Hacı Ömer Camii Müezzini Hikmet Bal, mahkumla konuştu, İmam 2 rekat namaz kılmasını önerdi, öneri yerine getirildi.
Artık her şey tamamlanmış, infaz yaklaşmıştı. Kim yapacaktı sehpaya son darbeyi? Evvelce bu işi yapmış Burunsuz denilen şahıs, mahkumu asması için orada bulunuyordu, görev ona verildi. Lakin “Ben yeminliyim, tövbe ettim!” diyerek talebi reddetti. Çağırılan Boyacı Muzaffer için Ovalı, “ben kendimi Ermeni’ye vermem!” dedi.

Bu arada Şahabettin Ovalı titrek bir sesle: “Kadere bak! Bizi asan adam Kenan Evrenin bu gece Ankara’da kızı evlenecek, ben ise idam ediliyorum!” diyordu.
Bunun üzerine Başsavcı kura çekilmesini önerdi, kura bir gardiyana çıkınca, Gardiyan ”ben bu adamı asamaya kıyamam!” dedi ve resmi elbiselerini çıkarmaya başladı. Tamam asmazsan asma! dedi Başsavcı, tamam anlaşıldı!

Bu arada olanları soğukkanlı izleyen Ovalı ”Siz merak etmeyin kendi işimi kendim hallederim” dedi ve kendi sehpasına kendisi vurdu. İdam da infaz edilmiş oldu.
Balıkesir Ceza evinde Ülkücülerle tanışan Ovalı, burada Ülkücü olmuştu. Samsun Ceza evinde arkadaşı Yusuf Ziya Arpacık onun için: “Şahabettin Ovalı, hapishanede ülkücü olmuş imanlı ihlaslı ve dürüst bir arkadaşımızdır” diyecektir.

Ve böylece Sinop’ta son idam olayı da tamamlanmış oldu!