Fatih Belediyesi tarafından Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı Cihan Devleti ortak mirası olan Yedikule Hisarı, görsel ve tarihi kaynaklar ışığında restore ediliyor.

Fatih Belediyesi tarafından Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı Cihan Devleti ortak mirası olan Yedikule Hisarı, görsel ve tarihi kaynaklar ışığında restore ediliyor. İstanbul siluetini asırlarca süsledikten sonra 19. yüzyılda kaybolan külah çatılardan ilki, Koruma Kurulu onaylı proje doğrultusunda imalatı gerçekleştirilerek tarihi hisarın giriş kulesine takıldı. Minareler ve kubbeler şehri İstanbul’un eksilen unsuru tekrar yerini alırken, tarihi kuleye yerleştirilen ilk külah havadan görüntülendi.
Fatih Belediyesi’nin 2020 yılında Yedikule Hisarı’nda başlattığı kapsamlı restorasyon çalışması hız kesmeden devam ediyor. Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı Cihan Devleti Dönemi’ne ait nadir örneklerinden olan Yedikule Hisarı’nı meydana getiren kulelerin, görsel ve tarihi kaynaklarda külahlarının olduğuna işaret ediliyor. Osmanlı seyyahlarının 16. yüzyılda eliyle yaptığı tüm İstanbul tasvirlerinde de Yedikule’nin külahları görülüyor. Yüzyıllar boyunca Yedikule’nin anlatıldığı Batılı çizerler tarafından yapılmış gravürlerde de kulelerin konik külahlar ile örtüldüğü belirtiliyor. Fatih Belediyesi’nin titiz araştırmaları sonucunda ise, 19. yüzyılın ilk yarısında kulelerin üzerinde bulunan külahların tamamen ortadan kalktığı belirlendi. İstanbul siluetini asırlarca süsledikten sonra kaybolmuş parçalarından olan Yedikule Hisarı’nın külah çatılarından ilki ise Koruma Kurulu onaylı proje doğrultusunda imalatının gerçekleştirilmesinin ardından giriş kulesine takıldı. Minareler ve kubbeler şehri İstanbul’un, eksilen bir unsuru tekrar yerini aldı. Külahın aleminin ise altın varaklama işlemi tamamlandıktan sonra önümüzdeki günlerde takılacağı öğrenildi. Yedikule Hisarı’na takılan ilk külah havadan görüntülendi.

'Gravürlerde görünen kulelerinin ilkini giriş kapısının üzerinde yerleştirerek tamamladık'
Yedikule Hisarı’na takılan külah ile ilgili konuşan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, 'Yedikule Hisarı, son 5 yıla varıncaya kadar 15 yıl kapalı kalmıştı. Kültür Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bu alanın tahsisini istedik. 2020 yılından itibaren burada bir bilim kurulu oluşturduk. Koruma Kurulu onaylı projeler doğrultusunda restorasyonlara başladık. Şehrin uzun süredir hafızasında yer almayan Yedikule Hisarı’nda bir taraftan restorasyonlar devam ediyor, hem de yerli ve yabancı turistler ziyaret ediyor. İstanbul için çok önemli bir kültür sanat alanı haline geldi. Tarihi gravür ve belgelerde Yedikule Hisarı’nın üzerinde kuleler bulunuyor. Bizde bu şehrin siluetini tekrar inşa etmek istedik. Gravürlerde görünen kulelerinin ilkini, giriş kapısının üzerinde yerleştirerek tamamladık. Restorasyon bir süreç meselesi. İnşallah her yıl bir veya iki kuleyi asli fonksiyonlarına uygun tamamlamış olacağız. Heyecanla, ekibimizle beraber çalışıyoruz. Fatih’te son 5 yılda kültürel mirasın ihyası konusunda çok önemli işler yapıyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlar tarafından da takdirle izleniyor. Bizans ve Osmanlı kültürel mirasını bütün ihtişamıyla sergileyen önemli alanlardan bir tanesi. Tekrar kentin turizm alanına girdi' dedi.

'Yedikule Hisarı’nın girişine külah taktık, üzerine de alem koyma aşamasına geldik'
Yedikule Hisarı’nın gravürlerinde külahların bulunduğunu belirten Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, 'Yedikule Hisarı ile ilgili elimizde onlarca gravür var. Bu gravürlerin hepsinde külahlar görünüyor. Külahlar için tarihsel araştırma yapmaya başladık. Çok benzer bir örnek bulduk. Moldova’nın kuzeyinden Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1535 yılında yapılmış olan Bender Kalesi. Zaman içinde harabe haline gelmiş. Harabe kaleyle ilgili olarak İtalyanlar da bir proje geliştirmişler. Projenin akabinde Dünya Bankası, Moldova hükümetine yardımda bulunmuş. Kalenin ihyası gerçekleştirilmiş. Bütün külahlar üzerine koyulmuş ve bitirmişler. Elimizde, dünyada olan örnekler de var. Çin Seddi’nin de üzerlerinde görsel bütünlüğü sağlayacak şekilde çalışmalar yapıldığını da biliyoruz. Elimizdeki gravürlerden yola çıkarak Yedikule Hisarı’nın girişine endüstriyel çinkodan ahşap konstrüksiyonlu bir külah yaparak üzerine alem koyma aşamasına geldik. Külah yerde imal edildi ve vinçlerle kaldırılarak kulenin üzerine konuldu. Amacımız ise, anıt eseri ziyarete gelenlere bir kültürel bütünlüğü sunmak ve fotoğraflar yerine burada külahların olduğunu göstermek istedik. Bitirme aşamasına geldik. Alemi hazırlandı. Aleminde aynı camimizin alemi gibi altın varaklama için çalışmalar yapılıyor. İkisinin de alemi yerine çok kısa sürede, yılbaşını bulmayacak zaman içinde yerine konulacağını değerlendiriyoruz' ifadelerini kullandı.

'Restorasyonu çok maliyetli ve zaman alacak'
Yedikule Hisarı’nın yaklaşık 16 bin kilometre alana sahip olduğunu söyleyen Sarı, 'Tarihi yarımadadaki Sultanahmet, Gülhane Parkı’ndan sonra en büyük yeşil alana sahip bir alan. Duvarlarının uzunluğu yaklaşık 800 metre. Restorasyonu çok maliyetli ve zaman alacak. Kamu kaynaklarından belediye buraya belli bir bütçe ayırıyor. O bütçe mertebesinde anıt eserin restorasyonu devam ediyor. Dolayısıyla peyderpey bu külahların konulmasının doğru olacağını değerlendiriyoruz. Tabii ki kapsamlı araştırmalarımız yine devam ediyor. Bu esas bir kaynak sorunudur. Kaynak sorununu çözer ve kültürel altyapımızı da oluşturursak diğer külahlarda yerlerine konulacaktır' şeklinde konuştu.