Basın açıklaması şu şekilde;

“İnsanları gelişmelerden haberdar etmek için, doğru bilgi ve haber peşinde çeşitli zorlukları göğüsleyerek çalışan gazeteciler, bilgi toplumunun, insan hakları ve demokrasinin gelişmesine büyük katkı sağlamaktadır. İletişim ve haberleşme ihtiyacının hayatın vazgeçilmez unsuruna dönüşmesiyle birlikte gazetecilik hayati önem arz eder olmuştur.

Bugün sosyal medyanın araç ve mecralarını da kullanan gazetecilik imkânları ile artık hiçbir şey hiç kimseye gizli kalmamaktadır. Dünyanın en uzak yerlerinde vuku bulan olaylardan anında haberdar olunmakta, bir gün öncesine ait haber ve bilgiler bile güncelliğini yitirmekte, artık eskimiş sayılmaktadır.

Basın özgürlüğüyle birlikte korunması gereken basın ahlakı, her alanda toplumun gelişmesinin, temel hakların, barışın ve adaletin güvencesidir. Basının doğru haberi ve bilgiyi yaygınlaştırarak barışa, huzura, hakka, hukuka, adalete katkı ve öncelik vermesi, bütün insanlığın selameti ve medeniyet adına vazgeçilmez önemdedir. Çünkü medya, kötü niyet ve maksatlar için kullanıldığında, gerçekler insanlardan gizlenmekte, doğrular çarpıtılmakta, algı ve anlayışlara yalan egemen olmakta, haklar ihlal edilmekte, hukuk çiğnenmekte, sonuçta işgalin, talanın, yıkımın, kıyımın, katliamın aracı yapılabilmektedir.

En aşağılık, en trajik örneği İsrail’in Gazze katliamında görüldüğü gibi medya, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir soykırımda enformatik araç olarak kullanılırken, işlediği savaş suçlarını dünya duyurmaya çalışan gazeteciler siyonist çeteler tarafından hedef seçilmiş ve 7 Ekim 2023’ten beri 200’ü aşkın gazeteci katledilmiştir. Bütün bunlar herkesin gözü önünde meydana geliyorken, başta dünyanın anlı şanlı medya kuruluşları ve gazetecileri olmak üzere, siyasetçilerin, kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının üç maymunu oynaması, hak, hürriyet, basın özgürlüğü vesaire konularla ilgili parlak cümlelerinin, söylemlerinin yalan olduğunu ortaya koymuştur.

Her şeye rağmen, sahada olayların tam içinde, meslek ahlakından taviz vermeden haberin peşinde koşturan fedakâr basın emekçileri, ölümü göze alarak, bombalamaların, yıkım ve kıyımların ortasında hakikatin gözü, kulağı, dili olmaktadır. Toplumun anayasal güvence ve teminat altına alınmış doğru ve sağlıklı haber alma hak ve özgürlüğünü, zorlu şartlarda ve çoğu zaman hayatları pahasına sürdüren gazeteciler, her türlü takdiri hak etmektedir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, gece gündüz demeden gerçeğin peşinde koşan, halkı doğru bilgiyle buluşturup ortak bilincin oluşmasına katkıda bulunan basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz.”

Haber: Ceren ÖZDEN