CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, son günlerde İstanbul İlçe Belediye Başkanlarının gözaltına alınarak "hukuksuzca tutuklanmalar yapılıyor" diyerek iktidara yüklendi. Köybaşı, "Biz erken değil hemen seçim diyoruz! Bu hukuksuzların son bulması için bu iktidarın bir an önce değişmesi için gereken neyse yapacağız" dedi.
CHP Balıkesir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında iktidara sert eleştirilerde bulunan CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı;
“İktidarın her gün heybesinden yeni bir turp çıkarıp gündemi değiştirmek için yarattığı karmaşa içinde ülkemizde ve kentimizde yaşananları değerlendirmek üzere yaptığımız basın toplantısına hoş geldiniz.
Güzel ülkemizde yaşanan ekonomik soykırım ve milyonların derin yoksullukla mücadele etmesi, sefalet ücretleri ile geçinmeye çalışması birinci gündem iken, AKP iktidarı bunları örtbas etmek ve bakışları başka yöne çevirmek için biraz evvel söylediğim gibi her sabah yada sabaha karşı heybesinden bir şeyler çıkarıp kamuoyunun önüne koyuyor.
31 mart seçimlerinin ağır yenilgisini hazmedemeyen AKP genel başkanı ve akp yönetim kadroları seçimle kaybettiklerini yargıyı, yasaları diledikleri gibi yorumlayıp kullanıp geri almaya çalışıyorlar.
Açıkça millet iradesini gasp ediyorlar.
Devlet bir bütündür yerel yönetimleri ve merkezi hükümet birlikte çalışır, ancak öyle bir duruma geldik ki merkezi hükümet kendisinden olamayan belediye başkanlarının yönettiği belediyelere resmen savaş açmış durumda.
İktidarın belediyelerimizi çalıştırmamak için gözü kararmış şekilde operasyonlar yapmaya çalıştığı, sosyal hizmetleri durdurmaya belediyelerimizin elini kolunu bağlamaya çalıştığını tüm Türkiye ibretle izliyor. Herkes ne yapmaya çalıştıklarını da biliyor,
Kendi dönemlerinden kalan borçları, yeni yönetimlerin üzerine icralar göndererek iller bankası hak edişlerinden keserek belediyelerin elini kolunu bağlamaya çalışıp, onları kötü duruma düşürmeye çalışıyor.
Önce kreşlerden başlayıp, Sgk borçlarına, illerbankası hakedişleri ve banka hesaplarına bloke uygulamalarına uzanan bir sıkıştırma operasyonu.
Borç tasfiyesi için yapılandırma taleplerini red eden, arsa takaslarına kulaklarını tıkayan merkezi iktidar, kendi belediyelerinden kamu borçlarına karşılık, cami yerleri gibi elden çıkarılması mümkün olmayan taşınmazları kabul ederek borç sildiklerini hepimiz biliyoruz.
Bunlar yetmedi,
Bir sabaha karşı evinde uyurken göz altına alınan, Hala iddianamesini bile yazamadığınız Esenyurt belediye başkanımız Ahmet özer tutuklu olarak Silivri’de, Esenyurt halkına hizmet etmesi engelleniyor.
Ovacık belediye başkanımız Mustafa Sarıgül 12 yıl önce kamunun verdiği bir görev nedeniyle suçlanıp görevden alınıp hapse kondu,
Son olarak Beşiktaş belediye başkanımız Rıza Akpolat hasta babasını ziyarete gittiği baba evinde göz altına alındı ve devletin her kurumundan ihale almış yaptığı işlerin %90 ı devletle olan bir firmanın üzerinden uydurma suçlamalarla tutuklu olarak cezaevine kondu.
Arayıp ifadenizi alacağız diye adliyeye çağırsanız itirazsız gelecek olan başkanlarımızın Fetö benzeri yöntemlerle sabah operasyonu ile göz altına alınmasını, halkın gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılmalarını kamu oyunun takdirine bırakıyoruz.
Bizler, Belediyelerimize belediye başkanlarımıza yapılan uygulamaları kabul etmedik etmeyeceğiz. Ahmet Özer’den Rıza Akpolat’a tüm başkanlarımızın yanındayız.
Buradan Ahmet başkanımıza, Mustafa Başkanımıza, Rıza Başkanımıza selam olsun!
İktidarın yarattığı kaos ortamında organize ettiği Siyasi operasyonlara, suni siyasi gündem yaratma çabalarına karşı dimdik duracağız.
Suçlamaya konu kişiye ait şirketler Yargıtay'dan, TBMM'den, AK Partili belediyelerden ve devlet kurumlarından da onlarca ihale almış,
Mesela, şunu Sormak gerek adı geçen firmadan milyonlarca lira değerinde Audi A8 long aracı teşekkür ederek alan AKP li Isparta belediye başkanı bu aracı neye istinaden aldı acaba.
İşte yargı, kişiye göre, duruma göre, partiye göre işletilmeye, karar vermeye çalıştığında bu duruma geliyoruz.
Sevgili basın mensupları;
İktidarın işareti ile yapılan bu operasyonlar göstermiştir ki
Ülkemizde kuvvetler ayrılığı bitirilmiştir.
Demokrasi rafa kaldırılmıştır.
Adalet herkese eşit, aynı mesafede olmalıdır diyoruz,
Herkesin birgün mutlaka adalete ihtiyacı olacağını biliyoruz.
Bu konu artık sadece Cumhuriyet Halk partisinin konusu olmaktan çıkmıştır bu herkesin sorunudur.
Bunun için;
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz diyoruz.
Sevgili dostlar;
Buradan AKP iktidarına kırmızı kart gösteriyoruz!
AKP genel başkanı Kırmızı kart eylemimizi görünce dumura uğradık demiş, asıl 31 martta yurttaşın gösterdiği sarı kart sizi dumura uğrattı tüm dengenizi bozdu şimdi kırmızı kartla gideceksiniz.
Akp genel başkanı kırmızı kart hareketini hafife alıyormuş gibi görünmeye çalışıyor ama her konuşmasının büyük kısmını buna ayırıyor.
Akp genel başkanı Adana da il kongresinde konuşurken 20 yıllık futbolculuk hayatında kırmızı kart görmedim demiş, ama 2017 de NTV de nasıl kırmızı kart gördüğünü anlatmış, arşiv böyle bir şey, kendisi unutsa da bir yerlerden önüne çıkıyor.
futbolculukta görüp unuttuğu kırmızı kartı, şimdide yurttaştan görecek bir daha da unutamayacak.
Yurttaşların yokluk yoksulluk içinde yaşamasına neden olan AKP iktidarı,
Emekliye reva gördüğü 14.469 tl emekli maaşıyla kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir,
Asgari ücreti açlık sınırında 22.104 tl yaparak kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir,
AKP genel başkanı Eğitimde okulları bilimden uzaklaştırıp tarikatlara teslim ettiği ve çağdaş laik eğitimden uzaklaştığı için kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir,
AKP genel başkanı Temel hak olan sağlık hizmetine ulaşılamayan, Dünyanın bizi kıskandığı sağlık sistemini kurduğu için kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir
AKP genel başkanı kadın cinayetlerinden çocuk tacizlerine kadar her alanda kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir
AKP ve genel başkanı Çiftçiden, köylüden, emekliden, emekçiden çoktan kırmızı kartı görmeyi hak etmiştir,
Bizim bu eylemimiz sadece sokağın sesini dile getirmekten ibarettir.
İktidarın başı ve atanmış bürokrat bakanlar her fırsatta emekten emekçiden bahsedip, emekçileri emeklileri, çiftçileri enflasyona ezdirmediklerinden bahsetmektedir.
Bizler iktidarın bu konudaki başarısını,
Verdikleri asgari ücret zamlarında,
Patronlar zarar etmesin diye erteledikleri işçi grevlerinde,
İktidara geldiklerinde sayıları yaklaşık 60 bin olan şimdi 1 milyona ulaşan atamadıkları öğretmenleri özel işletmelerde asgari ücretin bile altında çalışmaya zorunlu bıraktıklarında,
Çiftçinin alın teri olan ürün bedellerine verdikleri taban fiyatlarda,
Milyonlarca emeklinin mahkûm edildiği açlık sefalet ücretinde,
Ülkemize maddi manevi büyük yük getiren ve iflas eden Suriye politikanızda, dış politikanızda yaşayarak gördük,
Bunun için kırmızı size kart gösteriyoruz.
Bu kırmızı kart derin yoksullukla boğuşan milyonların sesi, yaratılan korku politikaları ve kalıcılaşan adaletsizlik karşısında bunalan, nefes alamayan yurttaşlarınızın nefesi olacaktır.
Bu hareket dalga dalga yayılacaktır.
Değerli basın mensupları;
Ülkemizde son bir aydır gündemin ana maddesi haline gelen İmralı görüşmelerini hep birlikte yakından takip ediyoruz.
Mecliste bir parti başkanının çağırısı ile başlayan, iktidar partisinin tam ortasında yer aldığı yeni bir sürecimiz oldu, öğrendik ki adını barış koymuşlar, hayırlı olsun,
3 kere seçilen ancak sen belediye başkanlığı yapamazsın deyip yerine kayyum atadıkları Ahmet Türk’ün heyet başı yapıldığı bir garip görüşme süreci.
Belirlenen heyetin İmralı’da yaptıkları 1 tur görüşmelerin sonucunda açıkladıkları 7 madde içinde terör örgütünün başı;
“ Bahçeli ve Erdoğan’ın güç verdiği paradigmaya bende pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim demiş.”
Ne diyelim paradigmanız mübarek olsun.
Heyet şimdi 2. Tur için imralıya gidecekmiş bakalım ne uzlaşmalar ne paradigmalar sunulacak.
Siz bu görüşmeleri, Habur’dan Dolmabahçe’ye, Oslo’dan çözüm süreçlerine, Öcalan’ın mektuplarının meydanlarda okutulmasına kadar defalarca denediniz, aynı şeyleri yapıp farklı sonuç bekliyor gibi yapmanız aklımızla alay etmektir.
Cumhuriyet halk partisinin bu sürece yaklaşımı bakışı nettir.
Genel başkanımızın ifade ettiği gibi, süreç tamamen mecliste yürütülmeli, tüm partileri kapsayan komisyon kurulmalı, komisyonda kamu yararına faaliyet gösteren şehit ve gazi dernek temsilcileri mutlaka bulunmalıdır.
Biz şahit ve gazi ailelerinin gözlerine bakarız onlar ne diyorsa nerede duruyorlarsa o şekilde hareket ederiz.
Son olarak şunu söylemek isterim ki;
Siyasi iktidar ne kadar kaos yaratırsa yaratsın, ne kadar baskı kurmaya çalışırsa çalışsın,
Bugüne kadar Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili korkarak sinerek yaşamadı, siyaset yapmadı.
Cumhuriyet halk partisi kuruluşun kurtuluşun patisidir.
Bu ülkeyi korkmayanlar kurtardı, Cumhuriyeti korkmayanlar kurdu.
Tehditlere baskılara boyun eğmeyeceğiz. Yan yanayız! Omuz omuzayız!
Türkiye’nin her köşesinde, demokrasiyi çiğneyenlere karşı dimdik ayaktayız!
Mücadelemiz güçlenerek sürecek. Halkın gasp edilen iradesine sahip çıkmaya, adalet diye haykırmaya devam edeceğiz. Sonunda haklı kazanacak, halk kazanacak. Buradan sesleniyoruz ne yaparsanız yapın kaybedeceksiniz yapılacak ilk seçimde Türkiye’de iktidar değişecek.
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı kurulacaktır. Genel başkanımızın dediği gibi TURBUN BÜYÜĞÜ SANDIKTA
Erken değil HEMEN SEÇİM diyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum.”
Haber: Sena IŞIK
Yorum yapın