30 yılı aşkındır Balıkesir’de veteriner hekimlik yapan ve aynı zamanda kendi köyünde süt üreticiliği yapan Halil İbrahim Küçük, Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanlığına adaylığını duyurdu. Yurt dışında katıldığı seminer ve eğitimlerle aldığı öğrenimleri tüm Balıkesirli çiftçilere aktarmak isteyen Halil İbrahim Küçük en büyük dileğinin ranttan uzak, üreticinin kazandığı bir yönetim oluşturmak olduğunu ifade etti.

Gala Düğün Salonunda gerçekleştirdiği dev iftar programında Balıkesir’in bütün ilçelerinden Halil İbrahim Küçük’e üreticiler destek için geldi. İftar Programında konuşan Küçük şu ifadelerle yer verdi; “Ben 1964 yılında dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimimi 1982 yılında Balıkesir’de tamamladım. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesinden 1988 yılında mezun oldum. 1990 yılında Yedek Subay olarak askerliğimi yaptım. 1991 yılından itibaren Balıkesir merkezde Serbest Veteriner Hekim olarak çalışıyorum. 2011 yılından itibaren Küçük Bostancı köyünde süt hayvancılığı sektöründe faaliyet  göstermekteyim.

Bildiğiniz gibi Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanlığına adayım. Bizim yönetim olarak adaylıktaki yegane amacımız üreticimizin ve yetiştiricimizin kazanmasıdır. Modern hayvancılık anlayışı, teknolojik gelişmeler ve rekabetçi piyasa koşulları, sektörümüzde sürekli yenilenmeyi gerektiriyor. Bu bağlamda, büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde verimlilik, sürdürülebilirlik ve kaliteyi artırmayı hedefleyen anlayışımızla Halil İbrahim KÜÇÜK olarak 35 yıllık tecrübem ve sektörü çok iyi tanıyan ekibimizle Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin geleceğini değerli üyelerimizle birlikte şekillendirmek  istiyoruz.

35 yıllık meslek hayatımın ve 15 yıllık hayvancılık tecrübemin bana öğrettiği dört kural var. Bu dört kuralı iyi işlersek, iyi yaparsak hayvancılıkta başarılı oluyoruz. Birincisi iyi bir damızlığa sahip olmak yani iyi bir genetik lazım, iyi bir tohum kullanmamız lazım hayvanlarımızda. İkincisi beslemeyi yani rasyonu iyi yapmamız lazım. Üçüncüsü hayvan refahı. Dördüncüsü de bana göre en önemlisi hayvanları hasta yapmamak yani koruyucu hekimlik dediğimiz şey. İyi bir damızlık için iyi tohumlara ihtiyacımız var. İnşallah biz bu tohumları gerekirse kendimiz ithal edeceğiz ya da ithalatçı firmalardan daha ucuz fiyata alacağız ve bunları üreticimizle buluşturacağız. Besleme konusunda gerekirse personelimizi eğitip bilimsel odaklı çözüm noktalarını bulup en iyi beslenme modelini vatandaşlarımıza anlatarak verimliliği arttıracağız.

Yetiştiricimizin sorunlarının farkındayız. Göreve geldiğimizde insanlarımıza, işçi kardeşlerimize, samandır, yoncadır, soyadır böyle ham maddeleri daha ucuza mal etmek üzerine projelerimiz var. Mazot, veteriner, ilaç, kilit, yatak, sıyırgı ve benzeri talepleri toplayıp indirimli bir şekilde üretici kardeşlerimize ulaştırmanın gayreti içinde olacağız. TMO arpaları veya mısırları da aynı şekilde üyelerimize ulaştıracağız. Bunlara büyük ölçekli işletmeler kolaylıkla ulaşabiliyor, fakat küçük işletmelerimiz ulaşamıyor. Bir formülünü bulup herkese hak ettiği arpayı ve mısırı mutlaka ulaştıracağız, herkes hakkını alacak. Başkaları gibi kendi üzerimizden alıp buradan rant sağlamayacağız.

Biz bir mozaik gibiyiz. Bizim hiç siyasetle de işimiz yok, herkesin görüşüne de saygı duyuyoruz. Bizim siyasetimiz üretici kardeşlerimizin sorunları, bizim siyasetimiz süt, bizim siyasetimiz et, bizim siyasetimiz hayvancılık.

Fakat bu seçim bambaşka bir hal aldı. Sektörün içinde olan yemciler, sütçüler, veterinerler, mezbahacılar... bu sektörlerden destek istenebilir, anlarım, fakat sektörle hiç alakası olmayan işte tıp doktorları, traktör galericileri, biçerciler, beyaz eşyacı ya da sektörün dışındaki herkes müdahil olmaya başladı. Biz bu duruma katılmıyoruz, çünkü bizim yetiştirici kardeşimizin, bizim üyelerimizin en iyi bildiği konudur hayvancılık. Biz yönetim olarak tüm işlerimizi, üyelerimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Biz üyelerimizin fikir ve görüşlerine saygı duyuyoruz. Alakasız kişilerle işimiz olmaz, bizim yolumuz üyelerimizin yoludur.

Bizim projemiz çok. Gönlümüz istiyor ki süt fabrikamız olsun, yem fabrikamız olsun. Ama geçmişte adımları atılsaydı belki bugün çok daha farklı konumlarda olurduk. Yine de bir yerlerden başlamak lazım. Sürpriz projelerimiz var. Bunların bir kısmını genel kurula saklayalım. Mevcut yönetimin dört yıldır ne yaptığının değerlendirilmesini üyelerimize bırakıyorum. Eskisinden bir fark var mı? Üzerimizde çok baskı kuruluyor. Birlik personeli dahil siyasi baskı, sektörle alakası olmayan baskılar. Bir kişi şayet bize oy atacaksa, gönlü bizimleyse çevresi tarafından 5-6 kişiyle devamlı baskı kuruluyor. Ben de buradan diyorum ki değerli üretici kardeşlerim, hiç kimsenin baskısı ve etkisi altında kalmadan, kendi özgür ve hür iradenizle, aklınızla bu işe kim layık, kim ehil, kim daha iyi hizmet verebilir noktasındaysanız oyunuzu ona verin diyorum. Şayet bu kişi ben isem ben de sizin oyunuza talibim. Bizim amacımız kimseye çelme takmak değil ama çelme takmıyoruz diye ayağımız yok zannetmesinler. Biz o ayağı yolumuzda doğru yürümek ve dik durmak için kullanıyoruz.

Üyelerimize seslenmek istiyorum buradan: Damızlık Birliği Yönetimi, gölgelere değil asıl sahiplerine teslim edilmeli yani siz değerli yetiştirici kardeşlerimize. Artık yöneticiler, şirketler ve belli odaklar değil siz değerli üretici kardeşlerimiz kazanacak bizim seçilmemizle birlikte.

Bakın arkadaşlar matematikte bir kural vardır, eşittirin her zaman sağ tarafı geçerlidir. Sağ taraf sıfırsa elde var sıfır. Yetiştiricinin durumu bu. Buna itiraz eden hiç kimse çıkmayacaktır. Biz yetiştiricimize kazandırmak için geliyoruz.

30 senedir ben bu topraklardan ekmek yedim, bu topraklara bir borcum var. Allah’ın izniyle ben bu borcumu yetiştirici kardeşlerimize mesleki tecrübelerimizi aktararak ödemek istiyorum. Sizlere bu güzel hizmetleri sunabilmemiz için seçilmemiz gerekiyor. Seçilmemiz için de sizlerden bir gününüzü feda edip seçim günü Balıkesir’e gelip oy vermenizi rica ediyorum.

Üreticimizin emeğini, alın terini korumak için var gücümüzle çalışacağız. Birbirimizi güçlendirmek ve daha iyi yarınlar için hep birlikte yol alacağız.

Katılımınız için siz değerli basın mensuplarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Tüm üyelerimizin ve İslam aleminin Kadir Gecesi’ni ve Ramazan Bayramı’nı şimdiden kutluyorum. Sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.”
Haber: Hüseyin TÜLEK