Muş’un Varto ilçesinde 1966 yılında meydana gelen depremin üzerinden 58 yıl geçmesine rağmen yaralar hala sarılmadı.
Muş’un Varto ilçesinde 1966 yılında meydana gelen depremin üzerinden 58 yıl geçmesine rağmen yaralar hala sarılmadı.
19 Ağustos 1966’da Varto ilçesi, 6.9 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Resmi rakamlara göre 2 bin 369 kişinin hayatını kaybettiği ve binlerce evin yıkıldığı depremin ardından siyasiler ve yabancı yardım kuruluşları bölgeye akın etti. İlçe genelinde yapılan inceleme sonucunda 4 bin 400 hak sahibi belirlenirken, Dünya Kızılhaç Örgütü’nün katkılarıyla İngiltere hükümeti tarafından 589 geçici baraka tipi ev yapıldı. Kalıcı konutların ise kısa sürede inşa edileceği duyurulurken, aradan 58 yıl geçmesine rağmen bazı hak sahipleri için kalıcı konutlar yapılırken, bazı hak sahipleri ise umut içinde beklerken hayatını kaybetti.
Varto’da depremin oluşturduğu sorunlar 58 yıldır giderilemezken 47 metrekarelik alan üzerinde yapılan evler ise bir oda, bir salon ve banyo ile mutfaktan oluştuğu için kullanılamadı. Varto ilçesinin Acarkent köyünde yaşayan 150 hane için bazı konutlar yapılırken, bazı konutlar ise hak sahiplerinin ölmeleri ya da bazı mirasçıların ise kendi aralarında anlaşamadıklarından dolayı hala evleri yapılamadı.
'Evlerimiz bataklık üzerine yapıldı'
Kendilerine yapılan deprem konutlarının bataklık üzerinde yapıldığı iddiasında bulunan vatandaşlardan Şükrü Eroğlu (75), 'Deprem senesinden sonra bizlere yapılan deprem konutlarımız köyün girişinde bulunan bataklık üzerinde kuruldu. Biz evlerimizden çıkamıyoruz. Kanalizasyonumuz yok. Devlet bize bu binaları yaptı ama eksik yaptı. Biz yaz aylarında evlerimize giremiyoruz. Suyun üstündeyiz. Bazı hak sahipleri ise o zaman evli olmadıklarından dolayı kendilerine ev yapılmadı. Bazılarının ise hala evleri neden yapılmadığını bilmiyorum. Benim oğlum evlidir. İki öğrencisi var, birisi üniversiteye gidiyor. Ama onun evi yoktur. Varto’da kirada kalıyor' dedi.
'Köylülere hayvan barınakları yapılmadığı için bazı konutların altı ahır olarak kullanılıyor'
Altlı üstlü yapılan evlerde iki ailenin oturamadığı ve bazı konutların altının ise ahır olarak kullanıldığını söyleyen Hazır Yanardağ ise 'Yaklaşık 50 yıl önce yapılan evler 42 metrekare, 2 oda, bir hol. Mutfağı, tuvaleti, banyosu bile yok. İnsanlar devletten umudunu kesince, evlerin yanına tuvalet yapmış, bazıları ise kendi imkânları ile evlerini onarıp o şekilde oturmaktadırlar. Binalarımız depreme dayanıklı değildir. Bir sarsıntıda hemen yıkılır. Bu evlerimiz bataklığın üzerinde yapılmıştır. Devlet kendisi gelip bu sıkıntılarımızı tespit edebilir. Gençlerimiz işsizdir. Hayvancılık yapmak istiyorlar ama ahır yoktur. Evlerimiz sıkıntılıdır. Buna bir el atılmasını istiyoruz' ifadelerini kullandı.
Evlerinin tamamen yıkılmaya yüz tuttuğunu dile getiren Porsor Eroğlu da, evlerinin deprem konutu olduğunu ve depreme artık dayanamayacağını söyleyerek, duvardan artık parçaların döküldüğünü ve tamir etme imkânlarının olmadığını dile getirdi.
Yorum yapın