CHP İl Kadın Kolları Başkanlığı, Kurtdereli Kapalı Spor salonunun yanına bulunan Zübeyde Hanım Heykelinin de düzenlediği tören ile Zübeyde Hanımı 101 Ölüm yıldönümünde andı. Anma töreninde açıklamada bulunan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pınar Yahşi, “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, 1857'de Selanik yakınlarındaki Langaza'da dünyaya geldi. Karaman'dan Rumeli'ye göç eden ve bu nedenle "Konyarlar" olarak anılan Yörük Türkmenlerinden bir aileye mensup olan Zübeyde Hanım, Selanik'te Gümrük Muhafaza Teşkilatında memur Ali Rıza Efendi ile evlendiğinde 14 yaşındaydı. Ali Rıza Efendi ile 1870'de evlenen Zübeyde Hanım'ın, sırasıyla Fatma, Ahmet, Ömer, Mustafa, Makbule, Naciye isimli 6 çocukları oldu. Fatma, Ahmet ve Ömer o dönem yaygın olan kuşpalazı adıyla bilinen difteri hastalığından yaşamlarını yitirdi. Naciye'nin ise 12 yaşındayken verem nedeniyle vefat etmesiyle Zübeyde Hanım, genç yaşında dört evladını kaybetmiş oldu. Dört çocuğunu hastalıklarla kaybeden, eşini erken yaşta toprağa veren ve ülkenin savaş halinde olduğu koşullarda oğlunun yıllarca ateş çemberinin ortasında olduğunu bilen bir anne için elbette hayat kolay olmayacaktı. Ancak bütün bu duygusallığını bir kenara bırakarak bağımsızlık mücadelesine katkı sunan Zübeyde Hanım, hem cesur, hem kararlı, hem de mücadeleci bir kadındı” şeklinde konuştu.

“Türk milletine umut ve güç veren bir simge oldu”

Sözlerine şu şekilde devam eden Başkan Yahşi, “Zübeyde Hanım, Mustafa Kemal'in hayatında büyük bir etkiye sahipti. Ona sağlam bir karakter, vatan sevgisi ve mücadele azmi aşılayarak, onun Türk milletine hizmet etme yolundaki kararlılığını şekillendirdi. Mustafa Kemal'in annesi, sadece ailesine değil, aynı zamanda tüm Türk milletine umut ve güç veren bir simge oldu. Zübeyde Hanım, kendi döneminde kadının toplumdaki rolünü değiştirmeye çalışan bir öncüydü. O, sadece evlatlarına değil, aynı zamanda toplumun ilerlemesi için de çaba harcadı. Mustafa Kemal'in "Beni yetiştiren annemdir" sözleri, Zübeyde Hanım'ın ne kadar özel bir anne figürü olduğunu gösterir. Tüm güçlüklere rağmen, oğlunun bir ulusun kaderini değiştirme hedefinin her daim arkasında durdu. Her türlü zorluk ve zorbalığa göğüs geren Zübeyde Hanım aynı zamanda  güçlü bir kadındı. O’nun mücadeleci ruhu ve oğluna olan inancı bir ulusa özgürlük ve bağımsızlık getirdi. Zübeyde Hanım’ın hayatımızdaki önemi sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi olmasından kaynaklanmıyor. O, aynı zamanda özgür, eşit ve laik bir Türkiye’nin kurucu taşlarından birisidir. Bağımsızlık mücadelesi veren oğluna hasretle geçen yaşamında, kederden felç oldu, ağlamaktan kısmen görme yetisini kaybetti… Hayatına birçok yaşam mücadelesini sığdıran, hep dik duran, savaşlara, zaferlere tanıklık eden Zübeyde Hanım, 66 yaşında tedavi gördüğü İzmir’de 14 Ocak 1923 yılında hayata gözlerini kapadı.

“101. yılında saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz”

Başkan Ayşe Pınar Yahşi sözlerini şu ifadelerle noktaladı; “O’nun güçlü duruşu biz kadınların önünü aydınlatmaya devam ediyor. Biz de onun karakterinden aldığımız cesaret ile aydınlık yarınların inşasında,  en önde yer alan kadınlar olarak ilerleyeceğiz. Ülkemizin kurtuluş mücadelesi ve bağımsızlığını kazanmasında büyük rol oynayan Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu , büyük önder  Mustafa Kemal Atatürk’ü bu millete armağan eden Zübeyde Hanım’ı ölümünün 101. yılında saygı , sevgi  ve minnetle anıyoruz.”

(Ebru Erdem)