Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen WeProtect Küresel Zirvesi 2024’e katıldı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen WeProtect Küresel Zirvesi 2024’e katıldı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, resmi ziyaret kapsamında Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) geldi. Bakan Tunç, başkent Abu Dabi’de düzenlenen WeProtect Küresel Zirvesi 2024’e katıldı. Bakan Tunç, yaptığı konuşmada zirvenin önemini değinerek, 'Özellikle dijital çağda çocukları korumak gittikçe zorlaşıyor. Onlar çevresindeki tehlikelere karşı en savunmasız kesim, dolayısıyla onların korunmasına sadece ailelerine bırakmak yetmiyor, devletin ve uluslararası sistemin de çocukların korunması konusunda çok önemli görevler yerine getirmesi gerekiyor. Bu konuda WePROTECT Küresel ittifakını tebrik ediyoruz. Biz de Türkiye olarak katkı sağlamak isteriz' dedi.
'Çocuklar geleceğimiz dolayısıyla çocuklarımızın her türlü istismarına gerek duygusal gerek fiziksel gerek psikolojik gerek cinsel istismardan korunmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız' diyen Adalet Bakanı Tunç, 'Türkiye olarak başta Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere Lanzarote Sözleşmesi çocukların cinsel istismardan korunmasına ilişkin tüm bunlara imza atmış bir ülkeyiz. Ülkemiz kanunlarında da özellikle başta anayasamızda 2010 yılında yapılan değişiklikle çocukların korunması konusunu daha ayrıntılı bir şekilde düzenledik ve bu konuda devletin alması gereken tedbirlere vurgu yaptık. Yine internetin zararlı yayınlarından çocukların korunabilmesiyle ilgili olarak bir kanunumuz var, 2007 yürürlüğe konulan ve sonrasında da giderek ihtiyaçlar karşısında güncellediğimiz bir kanunumuz. Bunun uygulanması konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz' ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, devletlerin tek başına küresel konuda mücadele etmesinin kolay olmadığını belirterek, 'Özellikle çocuk istismarı, internette işlenen suçlar, sanal alemde yapılan bir hareket eğer bir ülkenin kanununa göre suçsa onun cezalandırılması söz konusu, yoksa orada hukuktan bahsedemeyiz' dedi.

'Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü konusunda hassasız'
Düşünce ve ifade özgürlüğü konusuna değinen Bakan Tunç, 'Bu konularda hassasız ama suç işlenmesinin önlenmesi de hepimizin görevi. Dolayısıyla bu konuda şirketlerle ortak çalışmak istiyoruz. Çocuklarımızı korumak için buna ihtiyacımız var. Bir ülkenin mahkeme kararı varsa eğer siz de o ülkede yayın yapıyorsanız ki o yayına, o ülkenin imkanlarıyla yapıyorsunuz. O ülkenin oluşturduğu internet alt yapısıyla uydu imkanlarıyla yapıyorsunuz. Dolayısıyla o ülkenin bir mahkeme kararı olduğunda o kararı gecikmeksizin uygulamak da hukukun gereği' dedi.
Bakan Tunç, 'Çocuklara zararlı bir içeriği barındırıyorsa bir teknoloji şirketi, o suç işliyor demektir. İnsanlık adına suç işliyor demektir' ifadelerini kullandı.

'Gazze’de 1 yılı aşkın süredir soykırım ve saldırgan politikaların devam etmesi 20 bine yakın çocuğun bombalar altında can vermesine yol açmıştır'
Türkiye’nin savaşları bitirmek, soykırım ve krizleri sona erdirmek, güvenlik ve huzur iklimini genişletmek için gösterdiği gayretlerin en önemli motivasyon kaynağının çocuklar olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, 'Gazze’de 1 yılı aşkın süredir soykırım ve saldırgan politikaların acı neticeler doğurarak devam etmesi 20 bine yakın çocuğun bombalar altında can vermesine yol açmıştır. İnsanlık olarak çocukları her türlü şiddetten ve kötülükten korumak hepimizin görevidir. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası her platformda ifade ettiği gibi Türkiye olarak ‘Daha adil bir dünya mümkündür’ düsturuyla çocukların masum insanların ölmediği, şiddetin olmadığı bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz' dedi.