DEM Parti Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları Oruç, 'Barış treninin yol almasını sağlayalım. 21. Yüzyılda Türkiye bu barış trenini kaçırmamalıdır' dedi.
Oruç partisinin grup toplantısında konuştu. Oruç konuşmasına 2025 yılının mücadele ve barışın kararlılığı ile girdiklerini söyleyerek, 'Bizler 2025 yılının adalet, eşitlik ve barış yılı olmasını istiyoruz ve bunun için çalışacağız. Umut dolu, mücadele ve kazanımlarla dolu bir sene diliyorum hepimize' dedi.
Demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi için mesajlarını iltettiklerini belirten Oruç, 'Bizler kadın özgürlükçü, bizler bütün farklı halkların ve inançların eşit yaşadığı demokratik bir Suriye’yi sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Bizler 3. yolun yolcuları olarak karşılaştığımız tabloya baktığımızda Suriye’de ne yazık ki Adalet Bakanı olarak atanmış olan kişinin huzurunda kadınlar alenen infaz edildi. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bakın bu gelişmelerin tamamını değerlendirdiğimizde 2023 Irak daha sonra Libya’da olanları hatırlayalım. Tarih derslerle kendini zaten hatırlatıyor. Ve şunu çok iyi bilmeliyiz, çok iyi idrak etmeliyiz ve bunun hayata geçmesi için çok büyük çabalar harcamalıyız. Suriye’deki tek reçete demokratikleşmedir. Suriye’deki tek reçete demokratik ulusun inşasıdır. Bugün Suriye’de bir tarafta gerçekten kadın özgürlüğü var ama öteki tarafta kadınları açık alenen infaz eden bir anlayış var. Ve sadece bu değil, aynı zamanda Kobani’ye dönük tehditler durmuyor. Tişrin ve Karakozak Köprüsü’nde SMO ve farklı isimlerle ortaya çıkan kimi çete örgütler saldırılarını devam ettiriyorlar. Kobani’ye dönük saldırıları asla kabul etmiyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’deki saldırıları asla ve asla kabul etmiyoruz. Ve bakın değerli halklarımız, Suruç’ta, Nusaybin’de halklar nöbette. Neden nöbette biliyor musunuz? Çünkü sınırın öte yanında soydaşlarının, akrabalarının katledilmesini istemiyor' şeklinde konuştu.
Oruç şöyle konuştu:
'Bizler Dem Parti olarak Sayın Öcalan’ın İmralı kapılarını biraz da olsa aralayarak bütün dünyaya duyurmuş olduğu tarihi mesajının arkasındayız. Dem Parti olarak barışın tesis edilmesi için üzerimize düşen bütün görev ve sorumlulukları bu sürecin bir öznesi olarak yürütmeye hazırız. Gönderdiği mesaj sadece siyasilere değildi. Bu çağrı barışın taraftarlarını çoğaltmak için bütün toplumsal kesimleredir aynı zamanda. Ve bizler bunun için elbette yoğun bir biçimde çalışacağız. Sayın Öcalan kendisiyle yapılan görüşmede barışın aciliyetine vurgu yaparak önemli vurgular yapmıştır. Hepimizin en büyük arzusu barışın olması, kanın durması ve ölümlerin bitmesi değil mi zaten? Meclis tarihi bir görevle karşı karşıyadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi 21. yüzyılda barışın trenini kaçırmamalıdır. Bu yüzden çağrımız parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilere, temsili bulunan bütün siyasi partilere bu treni gelin, hep birlikte bu trenin yol almasını sağlayalım. Barış treninin yol almasını sağlayalım. 21. Yüzyılda Türkiye bu barış trenini kaçırmamalıdır.'