Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi’ne yönelik askeri müdahalesinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu belirterek, 'Hastaneler savaş alanı değildir' dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi’ne yönelik askeri müdahalesinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu belirterek, 'Hastaneler savaş alanı değildir' dedi.
İsrail, Gazze Şeridi’nde hastaneleri hedef almaya devam ederken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) İsrail’in hastanelere yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, 'Son 3 gündür DSÖ’ye Gazze’deki ölü ve yaralı sayısıyla ilgili bilgi ulaşmadı, bu da sağlık sisteminin işleyişini değerlendirmemizi zorlaştırıyor' ifadelerini kullanarak, 'Bildiğimiz tek şey, Gazze’deki hastanelerin sadece dörtte birinin hala çalışmakta olduğudur. 36 hastaneden 26’sı hasar alması ya da yakıtlarının bitmesi nedeniyle şu anda kapalı durumda' dedi.
Hastaların, sağlık çalışanlarının ve ambulansların bazı hastanelere giremediğini ya da çıkamadığını belirten Ghebreyesus, 'Doktorlar ve hemşireler kimin yaşayıp kimin öleceği konusunda imkansız kararlar vermek zorunda kalıyor. Gece boyunca yağan sağanak yağmur derme çatma kampları sular altında bırakarak yerinden edilmiş insanlar için koşulları daha da kötüleştirdi' dedi.

'Uluslararası insancıl hukuk uyarınca, sağlık tesisleri, sağlık çalışanları, ambulanslar ve hastalar tüm savaş eylemlerine karşı korunmalı ve güvence altına alınmalıdır'
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi’ne yönelik askeri müdahalesinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurgulayan Ghebreyesus, 'Hastaneler savaş alanı değildir. Personel ve hastaların güvenliği konusunda son derece endişeliyiz. Onları korumak her şeyden önemlidir. DSÖ’nün Şifa Hastanesi’ndeki sağlık çalışanlarıyla irtibatı kesildi. Ancak açık olan bir şey var. Uluslararası insancıl hukuk uyarınca, sağlık tesisleri, sağlık çalışanları, ambulanslar ve hastalar tüm savaş eylemlerine karşı korunmalı ve güvence altına alınmalıdır. Sağlık tesisleri askeri amaçlarla kullanılsa bile, ayrımcılık, ihtiyat ve orantılılık ilkeleri her zaman geçerlidir. Hastaların ve personelin güvenliğinin yanı sıra daha geniş toplumdaki sağlık sistemlerinin bütünlüğü de büyük önem taşımaktadır. Uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmelidir' dedi.
DSÖ çalışanlarından birinin bu hafta kendisine 'Su yok, yiyecek yok, elektrik yok. Sadece bombalama, bombalama, bombalama' dediğini aktaran Ghebreyesus, 'Dün operasyonumuzu koordine etmek üzere uluslararası personel geldi. Bu sabah Gazze’deki meslektaşlarımızla konuştum. En acil ihtiyaçların ateşkes, Refah Sınır Kapısı’nın sürekli olarak açılması, insani yardım ve çalışanların güvenli bir şekilde hareket edebilmesi, elektrik ve yakıt tedarikinin yeniden sağlanması olduğunu söylediler' dedi.

'Kamyonlara yardım yüklemek için kullandığımız forkliftin yakıtı bitti'
Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi’ne yardım sokulabileceğini ancak yakıt olmadan yardımın gitmesi gereken yere ulaştırılamayacağının ifade eden Ghebreyesus, 'Pazartesi günü Gazze içindeki kamyonlara yardım yüklemek için kullandığımız forkliftin yakıtı bitti. Gazze’deki telekomünikasyon sağlayıcıları, yakıt ya da elektrik olmadan önümüzdeki saatlerde şebekelerinin kapanacağını söyledi' dedi.

'Günde en az 120 bin litre yakıta ihtiyaç var'
Bugün erken saatlerde 23 bin litre yakıtın Gazze’ye giriş yaptığını aktaran Ghebreyesus, 'Ancak İsrail bu kamyonun kullanımını sadece Refah’tan yardım taşımakla sınırlandırdı. Hastane jeneratörlerini, ambulansları, tuzdan arındırma tesislerini, kanalizasyon arıtma tesislerini ve telekomünikasyonu çalıştırmak için günde en az 120 bin litre yakıta ihtiyaç var' dedi.(Ebru Erdem)