Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresini 31 Ocak 2025 tarihine kadar uzatmasına tepki gösterildi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresini 31 Ocak 2025 tarihine kadar uzatmasına tepki gösterildi.
KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı kararı ile oluşturulan Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki varlığı 60’ıncı yılına ulaşmıştır. Barış Gücü bu süre içerisinde uygulamakla yükümlü olduğu Ada’daki iki tarafa eşit davranmak ve anlaşmazlıklara adil çözüm bulmak gibi temel görevlerini yerine getirmemiştir. Ayrıca, ilgili tüm taraflarca sürdürülemez olarak kabul edilen statükonun koruyucusu konumuna gelmiştir' denildi.
'Güvenlik Konseyi, tarafımızın onayını almadan Barış Gücü’nün görev süresini uzatarak hatasını bir kez daha tekrarlamıştır'
Barış Gücü’nün bugüne kadar KKTC sınırları içerisinde faaliyetlerini sürdürmesinin KKTC’nin iyi niyetle işbirliği yapması olduğuna dikkat çekilen açıklamada, 'Güvenlik Konseyi, tarafımızın onayını almadan Barış Gücü’nün görev süresini uzatarak hatasını bir kez daha tekrarlamıştır. Kıbrıs Türk tarafının iradesini ve varlığını yok sayan bu yaklaşımı reddediyoruz. Kıbrıs’ın kuzeyinde egemenlik Kıbrıs Türk halkına ve onun devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aittir. Barış Gücü’nün ülkemizdeki faaliyetlerini meşru bir zeminde yürütmesi şarttır' denildi.
'Gerçeklerle bağdaşmayan, başarısızlığı kanıtlanmış bir modeli dayatmak Kıbrıs Türk halkının iradesine büyük bir saygısızlık teşkil etmekte'
Açıklamada, 'Güvenlik Konseyi kararında, bir yandan taraflardan BM Genel Sekreteri tarafından atanan Kişisel Temsilci ile yapıcı bir ilişki geliştirmeleri istenirken, diğer yandan taraflara Kıbrıs’ta ’iki bölgeli, iki toplumlu federasyon’ temelinde kapsamlı anlaşma sağlanması yönünde çaba göstermeleri çağrısı yapılmaktadır. Gerçeklerle bağdaşmayan, başarısızlığı kanıtlanmış bir modeli dayatmak Kıbrıs Türk halkının iradesine büyük bir saygısızlık teşkil etmekte, diğer yandan Kişisel Temsilcinin yapacağı temaslara ön şart koymaktadır' denildi.
'BM Güvenlik Konseyi üyeleri geçerliliğini yitirmiş Güvenlik Konseyi kararlarını gözden geçirmeli'
KKTC’nin Kişisel Temsilciden beklentisinin açık yüreklilikle temaslarını yürütmesi ve Kıbrıs meselesindeki yeni vizyonumuzu bir kez daha kayda geçirmesi olduğu vurgulanan açıklamada, 'Bugün Ada’daki tek gerçekçi çözüm, mevcut iki devletin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde iyi komşuluk ilişkisi geliştirmelerinden geçmektedir. Gelinen aşamada, Ada’da kalıcı işbirliği ve istikrar ortamının sağlanması için BM Güvenlik Konseyi üyelerinin geçerliliğini yitirmiş Güvenlik Konseyi kararlarını gözden geçirmesi ve Ada’da kendi sınırları içinde iki ayrı Halk ve iki ayrı devletin varlığına dayalı yeni bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir' denildi.
'Rum yönetimi, bu hakimiyetçi tutumunu ara bölgeye de genişletmeye çalışmaktadır'
Geçtiğimiz sene Yiğitler-Pile yolunun yapımında çıkan olaylarda tek sorumlunun Barış Gücü olduğu vurgulanan açıklamada, 'Kıbrıs Türk tarafı konuya ilişkin olarak Barış Gücü ile sağlanan mutabakatın uygulanmasını ve yol inşaatının en kısa sürede tamamlanmasını talep etmektedir. Diğer yandan, Ada’nın sözde tek sahibi olduğu iddiasındaki Rum yönetimi, bu hakimiyetçi tutumunu ara bölgeye de genişletmeye çalışmaktadır. Ara bölgede yaşanan gerginlik ve ihlallerin giderek artması bu çarpık anlayışın bir sonucudur' denildi.
Yorum yapın